Ülkemizde telif hakları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’yla düzenlenmiştir. Bu yasaya göre telif hakkı ile korunan eserlerin, hak sahiplerinden izin alınmadan kullanılabilmesi istisnai durumlar dışında mümkün değildir. Herhangi bir ihlalin tespit edilmesi durumunda yasal yollarla ihlalin önlenmesi mümkün olur. Ayrıca hakkı ihlal edilen kişi/kurum gerekli durumlarda zararının tazmin edilmesini de isteyebilir.

Bu sürecin ilk aşaması, ihlal yapan kişilerin bilgilendirilmesidir. Öncellikle telifle korunan görsel, tasarım, müzik, metin veya diğer fikri eserleri kullanan kişilerin ihlalle ilgili bilgilendirilmesi gerekir. Tespit edilen herhangi bir ihlal durumunda, noterden çekilen bir ihtarname ilk aşamada iletilir. Bu ihtar ile ihlali yapan kişi, ihlale konu olan üretimi ilgili internet sitesinden yahut kullandığı ortam ve amaç doğrultusu her ne ise derhal sona erdirmelidir. İhtarnamenin çekildiği tarih bildirimin yapıldığı tarih olarak kabul edilir. İhlali yapan kişi bu tarihten itibaren 3 (üç) iş günü içinde kullandığı materyali kaldırmakla yükümlüdür. Eğer bu süreç öngörülen şekilde geçmezse ikinci aşamaya geçilir.

İkinci aşama ise yasal takip aşamasıdır. Bu aşama, telif ihlali bildirimi sonucunda kişi ve ya kurumun yapılan bildirimlere karşı duyarsız kalması ve ilgili üretimin kaldırılmaması durumunda ivedilikle hukuki sürecin başlatılmasıdır. Özellikle telif hakkı ile korunan üretimlerin, ürün ve tasarımların ticari kazanç elde etmek amacıyla kullanılması durumunda hukuki süreç beklenenden daha kısa sürede başlatılır. Telif sahibi, üretimi izinsiz kullanan kişiye karşı dava açarak hem izinsiz kullanımın önüne geçme hakkına hem de zararın tazminini isteme hakkına sahiptir.